Ne Mutlu Türk'üm Diyene

Japonlar dünyanın ilk otomatik tarlasını yaptı

Gelecekteki tarımın tamamen robotlarla yapılacağını tahmin ediyorduk, doğal olarak Japonya bu yarışta ilk sırayı almış durumda. 1 Şubat Pazartesi sabahı, Kyoto kökenli Spread firması cesur bir açıklama yaptı:“İki yıllık süre içinde, dünyanın ilk tam otomatik tarlasını, çoğunlukla insansız tarlasını ortaya çıkaracağız”.

Şirket yetkilisi Koji Morisada, AFP’ye tohumların sulanmasından ekinlerin hasat edilmesine kadar, robotlar bu bina içi lahana üretiminin neredeyse her aşamasını kontrol ettiklerini açıkladı.

Ancak “neredeyse” kelimesine dikkatinizi çekmek isteriz. Gelecekteki bu tarlanın otomatik bir tarla olarak pazarlanmasına karşılık, insanlar hâlâ çok önemli bir rolü oynamaya devam edecek.

Morisada, AFP’ye verdiği demeçte “tohumlar yine insanlar tarafından ekilecek, ancak hasat dahil olmak üzere, sürecin geri kalanı [endüstriyel robotlar] tarafından yürütülecek” diyor.

Yine de, denklemden insanın çoğunu keserek Morisada personel giderlerini ve enerji harcamalarını azaltmayı düşündüklerini anlatıyor.

Bina içi tarla şirketinin hangi tür robotları kullanacağına ilişkin detaylar henüz açık değil, ancak biraz fikir sahibi olmak isterseniz, mevcut 13 çılgın tarla robotuna bakabilirsiniz.

Spread’ın bina içi yetiştirme evinin 2017 yılında açılması planlanıyor.

Güncelleme [11.01.2019]: Ülkemiz tarımsal teknoloji, tarımsal bilişim konularda atılım yapması, bu konuda AR-GE faaliyetler gerçekleştirmesi gerekiyor. Tarımsal bilişim derken, çiftçilere sms ile bilgi hava durumu ya da ürün alım-satım bilgisi vermekten bahsetmiyorum. Onu artık bir çok şirket bedava yapıyor. Kastettiğim konu, şuan pek çok bilim sitesinde yazdığım, yayınladım şey, yani tarım robotları…

Artık ürünleri renklerine, şeker miktarına ya da klorofil gibi durumlara bakarak hasat edecek robotlardan tutunda tarla da bahçe de gezerek yabancı otlarla, hastalık ve zararlılar mücadele eden robotlara kadar pek çok geliştiriliyor. Market Research Engine’e göre, tarım robotları pazarının 2025’e kadar 75 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Türkiye bu pazara kesinlikle girmeli!

Kaynak: gizmodo.com | bilim.org